"Putin'in,
Erdoğan'ı ve yanındaki heyeti kapısında 2 dakika soyunca
beklettiği ortaya çıktı. Videoyu paylaşan Rusya devlet
televizyonu 'Rossiya 1' kanalı Erdoğan'ın bekletildiği
dakikalar için 6 haneli kronometre tuttu."
(https://www.youtube.com/watch?v=cAcNrChXe0U)
GÜRSES'ÇE
Bazı
davranışlar vardır ince mesajlar verir. Bu davranışlar bazen
vücut diliyle olur bazen de size gösterilen ilgiyle...
Devletlerarasında da durum aynıdır. Bakarsınız bir devlet
başkanı diğer devlet başkanının omuzuna elini koyar ve ben
senden üstünüm der, bazen karşılıklı otururken sizin
oturmadığınız tarafa doğru ayak ayaküstüne atar ve aramızda
mesafe var der, bazen tokalaşma sırasında öbür elini de
tokalaştığınız elin üstüne koyar ve bak ben üstünüm der. Bazen
de kabul ettiği mekâna yerleştirdiği çeşitli objelerle size
mesajlar verir (tabi ki anlayan olursa)
Bazen
de kapıda bekleterek kendilerinin üstün olduğunu ve size
verdiği değerin ne kadar olduğunu gösterir. Cumhurbaşkanı
Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN'a da son Rusya ziyaretinde tam
böyle yapılmış ve bir dakika elli saniye Putin'in kapısının
önünde bekletilmiştir. Bu hareket Putin'in Türkiye Cumhuriyeti
Cumhurbaşkanına dolayısı ile Türkiye Cumhuriyetine verdiği
değerin ne olduğunu göstermiştir. Bu bir skandaldır, böyle bir
saygısızlık bir devlet başkanına kesinlikle yapılamaz ve
yapılmamalıdır. Pekala, yapıldı diyelim, o zaman ne
yapılmalıdır, Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN'ın yaptığı gibi kabul
edilmeyi sandalyeye oturup beklemeli midir, yoksa "Ben çadır
devletinin başkanı değilim, büyük Türk Milletinin kurduğu
Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanıyım" deyip ülkeye geri
dönülmeli midir? Takdir yüce Türk Milletinin...
Bazılarının her gün tenkit ettikleri Mustafa Kemal Atatürk
olsa böyle bir durumda nasıl davranırdı acaba? (Bildiğim
kadarı ile Atatürk cumhurbaşkanı iken kimsenin ayağına
gitmemiş ve herkes ona gelmiştir)
Putin'in
yaptığı bu davranış göstermiştir ki, Rusya'ya gitmek de,
Suriye politikası da Türkiye açısından yanlıştır, bu yanlıştan
bir an önce dönülmelidir. Bu ülke ve millet bu hale
getirilmemeliydi ve bu yanlışa da inatla devam edilmemelidir.
"Osmanlı, Osmanlı" diye her gün nara atıp yeni Osmanlıcılık
peşinde koşanlar Kanuni Sultan Süleyman'ın Kral Fransuva’ya
yazdığı ve "Ben ki, sultanlar sultanı, hakanlar hakanı
hükümdarlara taç veren Allah’ın yeryüzündeki gölgesi" diye
başlayan fermanı hatırlasınlar da Osmanlı torunlarının nereden
nereye geldiğini görsünler. Ayrıca, milliyetçilik naraları
atarak "İhtiyaç olursa ben de Suriye’ye giderim" diyenler
ülkenin ne hale getirildiğini görsünler.... Yazık ki yazık...
SON
SÖZ: Büyük devlet adamı olmak tarihi doğru ve iyi okumaktan
geçer.
|