Ana Sayfa

Müfettişler  Sayfası

 

 

Abbas Güçlü

Diyalog

 

16 Kasım Pazar 2008, Milliyet

 

Akademisyen kadınlar gururumuz oldu

İTÜ’de, hafta içerisinde, önemli bir uluslararası toplantı vardı. Türk ve yabancı kadın rektörler ile kadın öğretim üyeleri bir araya geldi. TÜSİAD’ın kadın Başkanı Arzuhan Yalçındağ da oradaydı. Büyük masa çevresindeki tek erkek, yeni rektör Prof. Dr. Muhammed Şahin’di.
Türkiye, kadın akademisyen açısından sadece Avrupa’nın değil, dünyanın en yüksek ortalamalarından birine sahip. Kadın rektör sayısı da 10’u aştı. Ama yine de yetersiz.
Türkiye’nin tam bir çelişkiler ülkesi olduğu, toplantıda bir kez daha vurgulandı. Bir yanda okuma yazma bilmeyen, okula gidemeyen 5 milyondan fazla kadın, öte yanda bilimin zirvesindeki kadın akademisyenlerimiz!...
Konuşmacıların özellikle vurguladığı ortak nokta, kadınsız hiçbir şeyin başarılamayacağıydı. Bunu öylesine çarpıcı örneklerle anlattılar ki, hayır demek mümkün değildi. Ara verildiğinde, “Dünyayı kadınlar yönetse daha mı iyi olur?” diyenler oldu. Ama bazı örnekler akla geldiğinde cıs diyenler de vardı.
Organizasyonun mimarı İTÜ’nün eski Rektörü Prof. Dr. Gülsün Sağlamer’di. Üç ay önce ayağı kırılmış, evden çıkamıyormuş. Toplantıya da koltuk değnekleriyle geldi. Enerjisine diyecek yok.

İTÜ, ODTÜ, Boğaziçi
Rektör Şahin’le ilk kez bu toplantıda tanıştık. Daha çok genç. Muhtemeldir ki bugüne kadarki, en azından son 30 yıldaki en genç rektör. Tipik Karadenizli, Başbakan Erdoğan’ın hemşerisi. Yani Rizeli. Seçimlerde Sağlam’ın desteği arkasındaydı. YÖK’te de Başbakan’ın. İkinci sırada olmasına rağmen atanması biraz da bu yüzden.
Koltuğuna fazlasıyla ısınmış gözüküyor. Kafasında yüzlerce proje var. “İTÜ’ye çağ atlatacağım” diyor. Hedef 500’ün de ötesinde, ilk 100. Başbakan söz vermiş: İlk 100 için dile benden ne dilersen. Bekleyip göreceğiz.
Yeni rektörler, üniversitelere yeni bir heyecan getirecek mi? Gelen ilk sinyaller, sanki İTÜ, ODTÜ, Boğaziçi arasında kıyasıya bir rekabetin yaşanacağı yönünde. Boğaziçi Rektörü Prof. Dr. Kadri Özçaldıran da en az İTÜ Rektörü Şahin kadar iddialı. ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar ise eski rektör Prof. Dr. Ural Akbulut’un yakaladığı ivmeyi devam ettirirse kazanan Türkiye olur.
ODTÜ, önceki yıllarda bu yarışta tek başına kalmıştı. Bakalım yeni dönemde de bu açık ara üstünlüğünü sürdürebilecek mi?

İstanbul Üniversitesi
İÜ Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak’ın görev süresi yakında sona eriyor. Aralıkta seçim var. Aday sayısı ise tam 13. İçlerinde bırakın ilk 6’ya girmeyi, 6 oy bile alamayacak olanlar var. Ama kıyasıya bir yarış olacak. YÖK ve hükümet bu seçimi çok önemsiyor. Kamuoyu da. Sanki tek ciddiye almayan, üniversitenin kendisi. Öğretim üyelerinin çok azı dışında geneli öylesine bezgin, kırgın ve boş vermiş halde ki, sanki kim gelse umurlarında değil.
Rektörleri görevden alındı, hiç tınmadılar; hapse atıldı, yine umursayan olmadı. Oysa onların oylarıyla seçilmişti. Ve onlar, tabela bir üniversite değil, arkalarında yüzlerce yıllık mazisi olan İstanbul Üniversitesi. Bakalım bu seçim İÜ’ye ne getirecek?..


İlköğretim müfettişleri
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in mağdur ettiği kişileri sıraya koysanız, dünyayı birkaç kez sarmalar. Bu halkaya en son ilköğretim müfettişleri katıldı. Maaşları, denetledikleri öğretmenlerden daha düşük hale geldi. Ama seslerini kimseye duyuramıyorlar.
Çelik, haklı isteklerini, ısrarla duymamazlıktan geliyor. Ama şunu unutuyor: Denetleme elemanlarının gelecek kaygısı yaşadığı kurumlarda ne hiyerarşi sağlayabilirsiniz ne de yüksek performans!.
.


Türkçe öğretmenleri ve TEF
Bakan Çelik’in mağdur listesinin kahramanları ise öğretmenler. Hep sıkıntılılar. Özellikle de Türkçe öğretmenleri. Pek çok branşta olduğu gibi bu alanda da çok az atama yapılıyor. Hadi diğer dersler bir yana ama Türkçe derken düşünmek gerekir!..
Unutulan diğer bir kesim ise Teknik Eğitim Fakültesi (TEF) mezunları. Sorunlarını dinleyen yok. Bir yandan ille de mesleki eğitim derken, öte yandan mesleki eğitimin gelişmesi yönünde hiçbir adımın atılmaması, pek çok konuda yaşadığımız riyakârlığın bir başka şekli.
Özetin özeti: Eğitim eşittir sorun haline geldi. Ama bu kimin umurunda ki!..

 

 

 

              

  Bu sayfa 16.11.2008 19:07:46 Tarihinde Güncelleştirilmiştir

http://g.gurses.tripod.com