Ana Sayfa

Sizin İçin Sayfası

 

 

 

Dalgın baktı gecelere

Gözlerin

Mavi şimşekler düştü

Patikalara

Bulutlar arasından geldi

Hayalin

Kimsecikler yoktu

Meydanda

Dalgın baktı gecelere

Yüreğin

Yıldızlar düştü

Kırlara

Solmuş bir karanfil

Avuçlarında

Selahattin DEMİRACO

 

Köşede bir masadayım

Dört yanım çam ağaçları

Yerlerde kurummuş kozalaklar

Bu gün otuz mayıs pazar.

Güneşe baktım sinem yandı

Gökyüzünde sevdalı bulutlar

Mısralarımda umutlar,umutsuzluklar

Bu gün otuz mayıs pazar. 

Selahattin DEMİRACO

HER TARAF ÇIĞLIK

  İçim deprem için yanık

Her taraf çığlık

Gece karanlık

Gece korku gece ölüm.

Yarim nerede

Ya çocuklarım

Her taraf çığlık

Asırlarca ağıt yaktım ağıt.

İçim deprem için yanık

Her taraf çığlık

Gece karanlık

Gece korku gece ölüm.

(Selahattin DEMİRACO)

 

 

 

ÖKSÜZ ÇOCUKLAR İÇİN

Bir kenarda ağlamak istiyorum

Öksüz çocuklar gibi

Usul usul yavaş yavaş

Saçımı okşasın annem

Bu gün yüreğim kanıyor

Gözlerimin önünde sokak  çocukları

Bir kenarda ağlamak istiyorum

Öksüz çocuklar gibi

Saçımı okşasın annem

Usul usul yavaş yavaş  

(Selahattin DEMİRACO)

YÜZ YIL KADAR ÖNCESİ

Büyülü olan  tam zamanında esen yel,

Tam zamanında uçan kuş yolların ötesinde.

Bir gün ağlayan kapanmış kollarının arasında,

Kırılan kalbini arar camların arasında.

Aynadan yansıyan görüntüde kapanan kapılar,

Tek bir laf etmeden geçen yıllara bakar.

Kalıcı sevinçlere akan bu gün yakaladığın ses,

Yankılayan dağdan eserse o ince yel,

Kuytulardan çıkarak doruklara tırmanacak.

Etrafı parmaklıklarla çevrili gözetlenen dünyanın,

Yüz yıllar boyu boş gözlerle izledi meraklılar,

Basamaklar dürbünler eskittiler boşu boşuna.

Gece yarısı alışılmışın dışındaki zaman,

Yorgun yüzlerin yarına kalan tedirginliğine,

Uykunun sınırlarında unutulan güller diker.

Ali FİLİZ

 

 

KUŞLARLA GELEN

Kuşlar yolda

Göç yolunda

Unutulmuş kimselerin

Sessiz yalnızlığıyla

Gökyüzündeki zamanı

İter uzaklara.

En güzel yıldız uzaklarda

En uzak yalnızlığın kaynağında

Kuşların unutmadığı yerde.

Açılan sabahla sınırlar ölür

Gözlerin derinliği gibi kuşların kanatları

Vardıkça çoğalır yolların sonsuzluğu.

Geçmişin kollarında kalan istekler

Kuşların kanatlarında savrulan yel gibi

Nereden gelmişlerdi nereye giderler

Ali FİLİZ, 16.04.2001, Kırklareli

Dost dost dersen, dost olmalı.
Dostun olan dert bilmeli
Derdin bilen dostun varsa
Hakk'a dönüp şükretmeli

Her söz diyen dostun değil
Sen d gerçek dosttan sayıl
Gerçek dosta korkma, eğil
Dost olmayı öğrenmeli.

Zor değil ki bulmak dostu
Arar isen işte yolu;
Yoldan çıkma, dinle Hakk'ı
Eğrilerden dost olmaz ki!

Dostlar bazen acı söyler.
Söyler ise iyi eder,
Sahte dostlar hatan' örter
Örtenleri terk etmeli.

Dost der ise gönül koma!
Sonra başın' taşa vurma,
Senin derdin o'na tasa
Onun alnın hep öpmeli

Yanar der ki; dosta zarar,
Çok günahtır; küfür kadar!
Yürür isem Hakk'a: kader.
Dostlar beni def'netmeli.

                                   M.Yanar/13/12/1996

 

 

Sana selam Ömer Hayyam,

İçmez idik içer olduk.

Talkın verip salkım yutmam,

Anılardan kaçar olduk.

 

Ayna ver de kendim görem

Kursum varsa hemen örtem

Kusur bini aşmış iken

Elde kusur arar olduk.

 

Camiye gider göstermelik

Kurban keser beslenmelik

Yetim yok hakkı yenmedik

Dini bile satar olduk

 

Ayık gezer, yalan söyler,

Namaz kılar, hesap güder,

Hacca gider, Pazar gezer,

Kuldan takdir bekler olduk.

 

Günler gelir, hemen geçer,

Vakti gelen Hakk’a göçer

Gün gelince hesap döner

Kula hesap verir olduk.

 

Savcı olduk, savı bilmez

Avcı olduk, avı bilmez,

Yolcu olduk, yolu bilmez,

Yolu tarif eder olduk.

 

Hakk der ki; kırma insan,

Çok derinden de kırılsan,

Sevap, kini unutursan,

Affı zulden sayar olduk.

 

Elif görse mertek sanır,

Ya molladır, ya softadır,

Kıblegahı olmış yatır,

Şimdi fetva verir olduk.

 

Yanar der ki Hakk’ı tanı.

Hakk dediğim Ulu Tanrı

Tanrı emri duymaz iken

Kula emir verir olduk.

                      M.Yanar

              

  Bu sayfa 06.11.2007 20:19:59 Tarihinde Güncelleştirilmiştir