Ana Sayfa

Sizin İçin Sayfası

 

 

 

 ÇÜNKÜ O ÖĞRETMENDİR

 

Mesleği dünyanın en vahşi canavarını eğitmektir onun. Yani dünya ile uğraşır o. Enerjisi hiç bitip tükenmemiş olan kapkara zihniyetlerin, koskocaman puntolarla yazdığı "Cehalet" inin silahına karşı kaldırır kalemini öğretmen.

Önce İsmail Hakkı TONGUÇ yaktı Anadolu'ya bilgi ateşini. Sonra bir dizi destan oldu damarlarda köylerin. O öğretmendi. Taa Menemen'de duyuldu çığlıkları cehaletin. Bir testere yetmedi onun başını almaya. O bir öğretmendi. Bir Kubilay gitti, bin Kubilay geldi. İşte böyle başladı serüveni onun. Mum ışığıydı, güneş oldu. İnsanlara kıskançlığın, bencilliğin, zorbalığın öğretildiği hayat okulunda inatla okumak isteyenlere karşı durup, barış ve sevgiyle birlikte hayatla nasıl başa çıkılacağını gösterdi. Adında saklıydı kendisi. O bir öğretmendi. Aslında böyle olmalıdır karşılığı sözlükte bu kelimenin. Çünkü öğretmen, öğretirken de kolay şeylerle karşılaşmaz. Boş beyinlere yüklemez o bilgileri. Önce korkunç ön yargıları, yanlış bilgileri çıkartması gerekmez mi? Kayaları yontup heykel yapar. Mesleği insandır, amacı eğitim ve öğretim.

Şimdiye kadar hep olması gereken söylendi, yazıldı. Peki ya olan? Günümüzde, bozulmuş öğretmenlik anlayışından elimizde kalan, kararmış bir mum yağından başka bir şey değildir. Alevi falan yok tabi ki. Ama mumun yağı hala sıcaksa bu da bir zamanlar yanan o kocaman meşalenin sıcaklığını içinde taşıyabilen öğretmenler sayesindedir. Okullarda eğitimin öğretimden çok daha geri planda kaldığı hatta yok olmaya yüz tuttuğu su götürmez bir gerçektir. Zorunlu eğitimden ! Zorunlu eğitim diyorum çünkü a, b, c, d ve e'den oluşan bir yörüngenin dışına çıkmayan öğretim sayesinde, öğretilecek olan her şey zorunlu öğretilir hale gelmiştir. Bunun sonucunda da " Nice gömlekler gördüm içinde insan yok" sözüne yakışır öğrenciler yetişti durdu senelerdir. Öğretmen de bunu gerçekleştirmeye zorlandı. Zaten bunun tersi gerçekleşseydi, Kendini yaktığı zaman bile dikkat çekmeyecek kadar önemsiz hale gelmezdi. O eskiden yanan bilgi meşalesinin ateşi, arzusu değil çakmak ateşi yakıyor artık öğretmeni. İşte olan da budur. İsmail Hakkı TONGUÇ'da, Kubilay'da ve cehaleti yok etmek uğruna kendini feda eden niceleri de en az şimdi olanlar kadar gerçekti. Bu meşaleyi tekrar yakacak güç ve sıcaklık da yine onun içindedir. ÇÜNKÜ O ÖĞRETMENDİR.

Şimdi duyurmalılar seslerini geçmişe doğru dalga dalga Rahmi GÜR'ün şu dizeleriyle;

Duy, gör, bil

      Yüreklerde bilginin

            Ateşini yaktıkların

                  Ekmek bilip

                     Su bilip sizi

                        UNUTMADILAR

                                 UNUTMADIK.

                                                                              Tansu TRAK

                                                                            Kırklareli Anadolu Lisesi

                                                                              11/B Öğrencisi

 

(Yukarıdaki yazı 24 Kasım Öğretmenler günü nedeniyle Kırklareli İlinde düzenlenen liseler arası kompozisyon yarışması birinciliğini kazanmıştır)

              

  Bu sayfa 06.11.2007 20:14:32 Tarihinde Güncelleştirilmiştir