Ana Sayfa

Sizin İçin Sayfası

 

 Çocukla Çatışma ve Kazanan Taraf

 

Dr. Aynur YILMAZ

Her ailede bazen ana babaların istemleriyle, çocukların istemleri denk düşmez. Etkin dinleseniz, ben-dilini kullansanız da çocuğunuz davranışını değiştirmek istemeyebilir. Böyle durumlarda ortaya çıkan çatışma çok önemsiz farklılıklardan, ciddi tartışmalara kadar uzanabilir.

Burada aklımıza gelen sorular: Çatışma kötü mü? Sorunlarımızı yapıcı biçimde çözümleyebilir miyiz? Çatışmadan kaçınmak olası mı?

Çatışma yaşamın bir parçası, ilişkideki gerçeklerin ortaya serildiği andır. Bu anlarda ilişkinin sağlığı sınanır. İlişki güçlenir yada zayıflar. Sürekli bir kırgınlık, gizli kalmış düşmanlık ve psikolojik yaralar su yüzüne çıkabilir. İnsanlar ya birbirinden uzaklaşır ya da daha çok yakınlaşırlar.

Çatışmadan kaçınılması da oldukça zor. Çünkü insanların düşünce, istek ve gereksinimleri farklı. Ayrıca bazen çatışmaların yaşandığı bir ilişki daha sağlıklı olabilir: Çocuklarımız sorunları yaşama, nasıl baş edildiğini öğrenme ve gelecekte bir sorunla karşılaştığında hazırlıklı olma sansını elde ederler.

Burada önemli olan sorunların olması ve sayısı değil, nasıl çözüleceğidir. Bir ilişkinin sağlıklı ya da sağlıksız, dostça ya da düşmanca, derinliği olan ya da sığ, yakın ya da soğuk, doyumlu ya da doyumsuz olması sorunların çözümüyle yakında ilişkilidir.

Ana babaların çoğunun sorunların çözümünde kazan-kaybet yöntemini kullandıklarını görüyoruz. Çocukla ana baba arasında sorun yaşandığında, birçok evde ana baba çözümün ne olacağına karar verir, çocuğa bildirir ve onun kabul etmesini bekler. Çocuk çözümü beğenmezse önce ikna etmeye, çözümü beğendirmeye çalışır. İşe yaramazsa güç ve otoritesini kullanarak boyun eğdirmeye zorlar. Ana baba kazanır, çocuk kaybeder. Ya da ana baba kendi çözümünü çocuğun kabul etmesi için uğraşır. Çocuk karşı koyarsa boyun eğerek, onun istediğini yapmasına razı olur. Çocuk kazanır, ana baba kaybeder. Her iki yöntemde de kaybeden kazanana kızar, kendini yenilmiş hisseder. İki yöntemde de güç kullanılır.

Bir sorun yaşandığında sağlıklı çözüm için "Kaybeden Yok" yöntemini öneriyoruz. Çatışma çıktığında ana baba çocuktan, iki tarafın kabul edebileceği bir çözüm için katılım ister. Hepsi sonradan değerlendirilecek çözümler önerir. En iyi çözüm üzerinde görüş birliğine varıldıktan sonra bunun nasıl uygulanacağına karar verilir.

Güç kullanma ve baskı yoktur. Hiç kimse kaybetmez. Herkes kazanır.

(KAYNAK:  04 Temmuz 2001 / EVRENSEL Kadın)

*  *  *

Çatışmaları çözümlerken ana babaların kazandığı, çocukların kaybettiği bir evde gerçekten kazanan var mı? Yoksa ana babalar "kazanma" adına çok yüksek bir bedel mi ödüyorlar?

Böyle evlerde çocuğun çözüm arama motivasyonu azalıyor, ana babasına karşı kızgınlık duyuyor, kendi kendilerini denetleme şansları olmuyor. Ana baba kendi çözümünü çocuğa dayattığı, çocuğu çözüme katkısı olmadığı için ona uyma arzusu da çok az oluyor. Çoğunlukla karara uymak istemiyor, kaçmanın yollarını arıyorlar. Kaçamazlarsa da yalnızca kendilerinden istenileni yapıyorlar. Bunun sonucunda da ana babalarına karşı öfke duyuyorlar. Ayrıca bu ana babalar, kararı çocuğa kabul ettirmek, bunu yapıp yapmadığını denetlemek, hatırlatmak ve zorlamak için çok zaman harcıyorlar. Bu yöntemin başka bir sonucu da; çocuğa kendini denetleme ve sorumluluk almayı öğrenme şansını vermemesi.

Çocukların kazandığı, ana babaların kaybettiği bir evde neler oluyor; çocuklar neler hissediyorlar? Böyle evlerde çocuklar istediklerini yapmalarına izin verildiği için isyankar, düşman, bağımlı, saldırgan, uyumlu, içedönük olmazlar. Bu çocuklar, ana babalarını denetim altında tutmak için nasıl öfke nöbetlerine tutulacaklarını, ana babalarını nasıl suçlu hissettireceklerini, onlara nasıl kötü sözler söyleyeceklerini çok iyi öğrenirler. Kendi ihtiyaçlarının başkalarınınkinden daha önemli olduğunu öğrenmişlerdir. Davranışları denetimden yoksundur ve çok bencildirler. Başkalarının duygularına, malına mülküne saygı göstermezler. Onlar için yaşam hep almaktır. Bir de ana babaların söylediklerinden emin olamazlar. Bu evlerde ana babalar çocuklarına kırgındırlar. Çocuk ana babasının kendisine kırıldığını, kızdığını, sinirlendiğini hisseder.

Şimdi de ana baba ve çocukların her ikisinin de kaybetmediği, güç kullanma ve baskının olmadığı "kaybeden yok" yöntemine bakalım. Bu yöntem altı basamaktan oluşan bir sistem: Sorunu tanımlama, olası çözümler üretme, çözümleri değerlendirme, içlerinden herkese uygun olanına karar verme, kararın nasıl uygulanacağını belirleme ve çözümün başarısını değerlendirme.

"Kaybeden yok" yöntemi, tüm insan ilişkilerini çözmede evrenseldir. Çatışma birlikte çözüldüğü için derin bir sevgi ve şefkat duygusu yaşanır. Her biri diğerinin haklarına saygı gösterdiğinden ilişkiler güçlenir ve derinleşir. Ayrıca alınan karara katkıları olduğundan dolayı uygulamakta daha istekli ve sorumluluk duygusu içindedirler.

( KAYNAK:  01 Ağustos 2001/EVRENSEL)

 

              

  Bu sayfa 06.11.2007 20:10:50 Tarihinde Güncelleştirilmiştir