Okul
müdürleri disiplin amiri olmalarına maaş kesime kadar ceza verme
yetkileri olmasına rağmen bunu kullanabilecek kapasiteye sahip
değiller yada Okulda kötü olmamak için hemen müfettiş isterler
bu yetkiyi bile kullanamayanlara okulda denetim yetkisi
vermek...
Eğitini kaos bekliyor h.ç. yakında gidecek zaten gelmiş geçmiş
en kötü bakan olarak tarihe geçecek
sistem bu kadar rezil edilemez yönetmeliklerin nasıl
uygulanamadığını zamanla göreceksiniz
Milli
Eğitim bürokratları eğitimi oyuncağa çeviridiler
Eğitimi bitirdiler yeni nesilin nasıl olacağı liselerde
öğretmenleri havaya kaldıran öğrencilerden belli oluyor
çok
kötü teftiş kaldırılmadan , daha uygun bir hale gelemezmiydi...her
ildeki öğrencilerin şartları aynımı kii
Benim 1. sınıfta almış olduğum öğrencilerin hepsi şeçmece idi
,hiçbiri anasınıfına gitmemiş ,çoğu eline kalem almamış
öğrenciler anasınıfı öğrencilerinin tamamını 1 sınıfa hiç
dağıtmadan verdiler ... Öğrendim ki o sınıfın öğretmeni
idarecilerle akrabaymış.Söyleyin bakalım bu öğrencilerle nasıl
yarışalım...Haaa okul idarecilerini o okulun öğretmenleri ve
veliler seçerse amenna...Bak bakalım o zaman yatan idareci
kalacak mı?
Gerçekler bazıları;
1)Md.yrd. ve Müdürlük sınavları kaldırıldı.
Hedef: Yandaş atamak ve atandı da Okulların yönetimi ortada
kendileri birşey bilmiyor,öğretmene ne öğretecek bunlar..
2)Kariyer liyakat hiçe sayıldı. İl Milli eğitim müdürü,
Md.Yrd., Şube Müdürü nasıl atanıyor, sadece torpil ile bu
mevkiler için tek sahibi olmanız gereken meziyet Akp den
tanıdık akraba yada malum sendika üyesi olmak...
3)Okullarda eğitim kalitesi rezalet,yeni eğitim müfredatı
sadece oyun eğlence içerikli,araç gereç yetersizliğinden zaten
uygulanmıyor,sbs ye katkı sağlamıyor,buda dersanelerin yeni
müşteri kazanmasını sağlıyor.
4)Akp
denetimsiz bir kamu istiyor bu sadece eğitimde değil bütün
teftiş kurullarını da kaldırmaya çalışıyor.müfettişler etkisiz
hale getiriliyor
5)Çok iddialı bir söz Akp adım adım bu ülkeyi parçalamaya
doğru götürüyor, bu güneydoğuda yaşayanların katılacağı bir
tespit yakın zamanda bu konuda haklı olduğumu göreceksiniz.
6)Diyarbakır da bazı okullarda öğretmenlerin yakınmaları
sınıfta öğrenciler bizim liderimiz ATATÜRK değil Apo
diyebiliyor öğretmenlere..
7)1. sınıf öğrencileri bazı okullarda öğretmenleri şarkı
söyleyin deyince APO şarkıları söyleyebiliyor bu örnekleri pkk
sempatizanı öğretmenlerin faaliyetleri ve haklarında yürütülen
soruşturmalarla genişletebiliriz.
8)Güneydoğuda eğitim o kadar rezil durumdaki denetim olsada
olmasa da bunun düzeltilebileceğine inanmak zor..
9)
Okullardaki idari denetimlerde müdür ve yardımcılarının ne
kadar bilgisiz olduklarına resmi belge ile de
belgelendirilecek şekilde şahit olabilirsiniz,açın teftiş
defterlerine bakın, çünkü liyakatsiz adamlar
10)Öğretmenler denetimi mumla arayacaklar, bu bilgisiz
toplulukla karşı karşıya kalınca
11)
Yazık olan bu ülkenin eğitimine olacak. Liselerde birşey
olmadığını söyleyenler gerçekten yok haklılar haklı
olduklarını youtube sitesine bakarak liselerdeki durumun
vehameti ile ilgili çok sayıda video olduğunu görecekler..
12)Bakanlık Müfettişi neden sevilir, çünkü 10 yılda bir
görülürde ondan...Eğitimci olmadıkları çoğu işletme ve hukukçu
olduklarından zaten eğitimcilere rehberlik vasıfları
sınırlıdır.Branş bazında olanları müstesna tutuyorum..
daha uzatabiliriz ama anlamı yok çünkü duymayan bir bakan ve
yönetime ne anlatacaksınız..
Bu
haberde yanlış anlamadıysam bir eksiklik var. Biliyorsunuz,
ilköğretim müfettişlerinin sicil amirliği başka hiç bir
müfettişin sicil amirliği yok gerekçesiyle kaldırıldı. Bu
sebeple verilen teftiş notları havada kaldı. Öyle zannediyorum
bu haberde söylenmek istenen "Sınıfa girip teftiş notu vermek
kaldırıldı." olsa gerek. Zira bir müfettişe sınıfa girme demek
akıl karı bir iş değil. Bakanlık müfettişlerimizin yaptığı
gibi yapılmasında bana göre bir problem yok. Bilenler bilir
bakanlık müfettişleri sınıf denetimi yaparlar ama doğrudan
öğretmene not vermezler. Edindikleri izlenimi idarenin genel
teftiş raporuna yansıtırlar. Zannediyorum ilköğretimlerde de
böyle olacak. Eğer böyle değilse müfettişlere sınıfa girmeden
öğretmenin öğrencinin durumunu görmeden öğretmene, idareye
rehberlik yap demek suya yazı yazmak gibi olur. Neyse bir de
böylesini deneyelim eğer böylesi verimli olursa ülke kazanır.
Müfettişlerin hayatiyeti bu ülkeden önemli değil. Bunu bir
müfettiş olarak söylüyorum.
Denetim kesinlikle gerekli. Fakat denetim yapan kişilerin,
sosyo kültürel yapıları, eğitimleri, insan ilişkileri,
objektif yaklaşımları,mesleki yeterlilikleri, aldıkları
kararlardaki uygulama doğruluğu gibi bir çok faktör
değerlendirmeye alındığında ve sistemi incelediğimde, bu
ülkede denetim yapan bütün müfettiş kardeşleri kendi yapmış
olduğum denetimden bırakıyorum. Görünen köy kılavuz istemez...
Allah ülkemizin yardımcısı olsun.
Denetim;
İşini seven,düzenli çalışan,prensibi olan,kaytarmayan
çalışanlar için fobi oluşturmaz.
Aşağıda denetim kurumlarına karşı genelleyici ve itham edici
yorumları yapanlar öğretmen ise yorumlar camianın saygınlığına
gölge düşürücüdür.
Bu
tür öğretmenler denetim yapan kim olursa olsun bir denetim
fobisinden kurtulamayacaklardır.
Denetim elemanları bu tür yorumları kendilerine karşı
yürütülen karalama kampanyalarının bir parçası olarak
görürler.
Eğitim sistemimizde yer alan yetişmiş denetim grupları içinde
en kariyerli olanı uzun yıllar 2 üniversite bitirerek mesleğe
alınan ,denetimin okulu olan EYD mezunu,bir çoğu yüksek lisans
yapan, binlerce öğretmen arasından seçilerek yılda bir kaç kez
seminere katılan ilköğretim müfettişleridir.
İlköğretim Müfettişleri daha kariyerli olmasına rağmen
Bakanlık Müfettişlerinden daha az mali ve özlük haklara,
yetkilere sahiptirler.
Bu
durum ülkemizde kariyer yapanlara karşı, koltuğunu
kaybetmekten korkan oligarşik bürokrasi ve eğitimsiz
siyasetçinin paradigmasının sonucudur.
Bir
denetim elamanını özellikle de İlköğretim Müfettişlerini
bilgisayar kullanımını bilmemekle suçlamak her halde denetim
fobisinden kaynaklanmaktadır.
Görünen o ki;
Asıl fobi denetim yeterliliği bulunmayanların yaptığı
denetimlerde yaşanacaktır.
hangi
okul idarecileri bu işi hakkıyla yapabilecek.böyle idareciler
var mı.üniversitelerin eyd bölümünden mezun binlerce öğretmen
var siz bakanlık olarak bunların atamasına öncelik
vermiyorsunuz,yöneticiliği bilimsel yönetim ilkelerine göre
yapabilecek insanlar orada atıl bir şekilde dururken gidip
siyasilerin eteğini yalayan yeteneksiz,iddiasız,koltuk düşkünü
kişileri idareci olarak ata sonra da onlara böyle görevler
ver.hemen bir anket yapılsa ve mevcut okul yöneticilerine
"eğitimsel-öğretimsel liderlik" nedir diye sor bakalım.kaç
tanesi düzgün iki kelam eder.bu bakan oradan buradan duyduğu
şeyleri hemen ne güzel diye uygulamaya sokmaya çalışıyor ama
hep eline yüzüne bulaştırıyor.bu da öyle olacak bakın
görün.içi boş teneke çok ses çıkarır.şimdi de öyle iyi ses
çıkıyor.gerisi lafı güzaf.