|
Nesli Şahsın Hacı Bektaş. Türk'e mahsın Hacı Bektaş.
|
İlk öncüsün Ülkücüsün Hak gücüsün Hacı Bektaş. |
Anadolu Benden dolu Ün'ün ulu Hacı Bektaş .
|
Önder Türk'sün Cevher Türk'sün Sen er Türk'sün Hacı Bektaş. |
Ezelisin Hükmün kesin Çok yücesin Hacı Bektaş. |
Bu mukarip Ali Galip Sana talip Hacı Bektaş. |
HACI BEKTAŞ VELÎ'NlN ANADOLU'YA YERLEŞMESİ (●)
Ali SÜMER
Hacıbektaş Müzesi Eski Müdürü
Arkadaşları ve kardeşi Menteş'le Anadolu'ya ilk geldiğinde bir müddet Amasya'da Baba llyas'ın yanında kaldıktan sonra Söğüt ve Eskişehir'e oradan da bugünkü Hacıbektaş'a yerleşti.
«Horasan Erenleri» denen ateşli ve propagandacı bu grup, uçlardaki Türklere büyük bir ideal aşılamayı başardılar. Bu ideal; «Cihad»dı, «Kızıl Elma» idi, «Örgütçülük»tü. «Alp», «Abdal», «Eren» diye anılan gazi-dervişler Türk kitlelerini örgütlendiriyor, onlara yol gösteriyorlardı. Bu suretle köyler, kasabalar, genişleyen şehirler Türk yurdu haline geliyordu. Türk gazi-dervişler bir şehri bir ülkeyi fetheder etmez derhal bir kısmı oraya yerleşiyor, kalan kısım daha ileriye doğru yürüyordu.
Bu yürüyüş gelişi güzel olmayıp bir esasa dayanıyordu. Örnek : Karaca Ahmet Bizans'a, Abdal Musa Elmalı'ya, Taptuk Emre Manisa'ya yerleştirilmişti.
Çünkü daha önce hırıstiyanlar buralara birer misyoner göndererek kiliseler kurmuş, başsız kalan halkı kendi dinlerine çevirmek, benliğini ve kültürünü yok etmek için çalışmıştı.
Hacı Bektaş Veli'nin dervişleri, bütün bölgelere yerleşip halkı örgütleyerek diline ve örfüne sahip kılıp benliklerine kavuşturmuşlardır.
Hacı Bektaş Veli oba ve beyliklerde liderlik vasfı taşıyan, halkın örgütlenmesine manî olacak kişilere, diktatörce değil kendi tasavvufu ve inancıyla, enginlik ve toleransı aşılamış : Birlik ve beraberliği benimsetip, insanları sevmeyi ve birlik olmayı öğretmiştir.
Osmanlı devletinin kuruluşunda bizzat Hacı Bektaş Veli, Şeyh Edebâli ve Ahu Evran Velî Osman Gaziye elbise giydirip, kılıç kuşattıkları rivayet olunur.
Ayrıca Osmanlılara maddi ve manevi destekleyicide olmuşlardır. Hacı Bektaş Veli yeniçerilere ad verip, sancak vererek kendine bağladığı gibi dervişlerinin önderliğinde Tunalardan Budapeşte'ye, Bağdat'a kadar zaferden zafere koşturmuştur.
Türk dili, sanat ve insan sevgisine büyük yer vermiş, hakkı zamana uygun ilimlere yönelterek Acem ve Arap kültürünü kaldırıp, kendi katıksız dili ile adet ve folklorunu tanıtmıştır.
Anadolu'da sadece Türklüğü örgütlemekle yetinmeyip, dıştan gelen tehlikeleri de önlemiştir. Cengiz Hanın oğlu büyük kumandan Kavuş Han'ı Erzincan'dan ileri geçirmeyerek Müslümanlığı kabul ettirip, Kırşehir yakınındaki Malya çiftliğine yerleştirip, Çorum, Erciyes ve Sivas yaylalarını Alaatdin Kaykübat'la anlaşıp otlak yeri olarak ona vermiştir.
O zamanın Türk büyüklerinden büyük düşünür halk ozanı Mevlâna ve torunu Ulu Arif Çelebi ile de sık sık temas kurup görüşerek birbirlerine sevgi ve saygı gösterdiği söylenir.
Kırşehir'deki Ahu Evran Veli'yi de teşkilâtına alıp beraber çalışmıştır.
Onun önderliğiyle Türklük yücelip Anadolu'dan, Viyana kapılarına kadar dayanmıştır.
(●) Bu yazı "Anadolu'da Türk Öncüsü Hacı Bektaş Veli" isimli kitaptan alınmıştır
Bu sayfa 06.11.2007 22:05:42 Tarihinde Güncelleştirilmiştir |