Ana Sayfa

Atatürkçülük sayfası

H.Bektaş Veli Sayfası

 

Atatürk Kimdir?

Lütfi KALELİ

 Araştırmacı Yazar

 

Mustafa Kemal'in dedesi Kırmız Hafız Ahmet'tir. Babası Ali Rıza Efendi'nin nüfus kay­dında "Yörük taifesinden" yazmaktadır. Selanik'teki "Karakocalılar" kaydı, Manastır'daki kayıt­larda "Kızıl kocalılar"olarak görülmektedir. "Kızıl kocalılar" veya "Kızılcalılar", Oğuz Türkleri'nin "Kızılca Oğuz" boyundandırlar. Bunlara "Kızılca Bölüklü" veya " Kızılca Örenli" adı da verilmektedir. Göç nedeniyle Asya'dan gelen Oğuz Türkmenler, Anadolu'nun Amasya, Çorum, Sivas ve Tokat yörelerine yerleşmişlerdir. Tokat'ın Reşadiye dolayındaki "Kızılörenliler yurdu" bu topluluğa ait olup, bugünkü Kızıl Ören köyünde beylik kurmuşlardır. 1410'lu yıllarda kurdukları bu beyliğe "Kızıl Ahmetliler Beyliği" denilmiştir. Amasya valisi yörgüç Paşa, 2. Murat'ın buyruğuyla bu beyliğin beylerini 1424 yılında boğdurarak katletmiş, başsız kalan halk ise Anadolu'nun çeşitli bölgelerine dağılmışlardır. Bu bağlamda Mustafa Kemal'in baba soyu, Anadolu'da Türkmen Yörüklere dayanmaktadır. Osmanlılar Rumeli'yi alınca, Anadolu'da yoğun yaşayan Türkmenleri Balkanlara sürmüştür. Mustafa Kemal'in annesi Zübeyde hanımın soyu da, Konya Karaman'dan gelip Selanik'e yerleşmişlerdir...

O dönem Selanik, Alevi/Bektaşilerin yoğun yaşadıkları bir kenttir. Ali Rıza Efendi ile Zübeyde Hanım, Bektaşi geleneklerine göre evlenirler; Rumi 23 Aralık 1296 (1880) günü Mustafa Kemal dünyaya gelir. 21 Şubat 1917'de çıkartılan bir kanunla yapılan tarih değişikliği, Rumi takvimine 13 gün eklenince, Mustafa Kemal'in doğum tarihi, Miladi takvimde 4 Ocak 1881 olur.

Mustafa Kemal, Bektaşi dergahlarının etkin olduğu ve yoğun çalışmaların sürdüğü Selanik'te yetişirken, bu inançtan nasiplenmiştir. Yetişkinlik döneminde kendisi gibi bir Bektaşi olan Abdülkerim Paşa ile yaptığı konuşmalarda Bektaşilerin kullandığı özel deyimleri kullan­mıştır. Abdülkerim Paşa, Her zaman kendisini "Kutb-ül-atab" (Kutuplar kutbu, yani ermişlerin büyüğü) diye çağırmıştır. Bir Bektaşi olan vatan şairi Namık Kemal'in coşkulu "vatanseverlik" şiirlerinde; "Kerbela Mersiyesi" şiir defterindeki "Ali Aşkı" ile yazılan "Şahımdır Ali" ve Eşref Paşa'nın "Aleviyiz" diye başlayan bir gazeline nazire olarak "Aleviyim" redifli dizelerinden et­kilenmiştir. Vatanın yok olma aşamasında duygularını, "Yok mu bu vatanı kurtaracak bahtı kara medarını?" ile karşılık veren Kemal Paşa, bu vatanı kurtarmak için kellesini koltuğuna alarak Anadolu'ya geçmiştir...

Mustafa Kemal Paşa ulusal bağımsızlık düşüncesini ilk kez 25 Mayıs 1919 günü Havza'da açıkladı. Burada Alevi-Bektaşiler vardı; bir geceyi Havzalı Bektaşilerden Ali Baba'nın "Mesudiye" konuk evinde geçirdi. 26 Mayıs 1919 günü Tokat'a gelen Mustafa Kemal, kalabalık bir Hacıbektaş Veli bağları tarafından karşılandı. Burada da Hacıbektaş Ocağı'na bağlı Rıfat efendiye konuk oldu. Anadolu'da gördüğü bu sıcak ilgi karşısında Mustafa Kemal, düşüncelerini yakın sırdaşı Mazhar Müfit Kansu'ya 7 Temmuz 1919 akşamı başlayan sohbetin ertesi güne sarkan sabahında şöyle yazdırdı.

"Zaferden sonra hükümet şekli cumhuriyet olacaktır, bu bir. Padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince gereken işlem yapılacaktır, bu iki. Örtünme kalkacaktır, bu üç. Fes kalkacak, medeni milletler gibi şapka giyilecektir, bu dört. Latin harflerine geçilecektir, bu beş."

Kansu, Mustafa Kemal'i "hayalci" bulur ve bu yazdırdıklarının gerçekleştirilmesine inan­mayarak, "Yeter paşam, yeter! Hele bir Cumhuriyeti kuralım da... "diyerek defteri kapatır...

           Ama inancını koruyan iradeli Mustafa Kemal, tüm parasal sıkıntıya ve zorluğa karşın yurt gezisini kararlılıkla sürdürür. 18 Ekim 1919 günü Amasya'ya gelir ve Avukat Ali Bey başkan­lığında 25 kişilik saygın bir Bektaşi gurubu tarafından ağırlanır. Zar zor denkleştirdikleri para ile benzin alıp Sivas Kongresi'nden sonra Ankara'ya dönerken, 23 Aralık 1919 günü Hacı Bektaş Veli Dergahı'na Temsil Heyeti'yle beraber uğrayan Mustafa Kemal Paşa, burada Çelebi Cemalettin Efendi ile Post vekili Salih Niyazi Baba tarafından coşkuyla karşılanır. Geliş amacını anlatın Mustafa Kemal'in dünya görüşleri, Hünkar Hacı Bektaş Veli'nin görüşleriyle örtüşünce, tüm can lar, "Acaba Pir Hacı Bektaş 'don' (cemal/suret) değiştirerek tekrar aramıza mı döndü?" diyerek, O'nu bağırlarına basarlar ve Alevi-Bcktaşi inancına göre erkan gereği düzenledikleri "ikrar töreni"nde Mustafa Kemal'e "kılıç kuşatırlar" ve de yola kabul ederler... Mustafa Kemal Paşa, Kansu'dan sonra ikinci kez burada halifeliğı-padışahlığı kaldıracağını, yerine Cumhuriyet rejimi­ni kuracağını Cemalettin Çelebi Efendinin kulağına "Aramızda kalmak koşuluyla" diye açık­lar. Çelebi Cemalettin Efendi bundan çok mutlu olur. Çünkü Cumhuriyet, Alevi-Bektaşi yolağın­da "din, dil, ırk, mezhep ve cinsiyet ayrımı yapmaksızın 72 milleti kucaklayan inanç ilkesi" ile örtüşüyordu. Bu inanç ve ilke birliğiyledir ki Cemalettin Çelebi, hasta olmasına karşın Mustafa Kemal Paşa ile rakı içerek keyiflenir ve Dergahta birikmiş olan 1800 altın ile ambardaki zahire ve yatakları olduğu gibi Mustafa Kemal'in emrine verip tüm Alevi-Bektaşi ocaklarına da, Mustafa Kemal'in başlattığı Ulusal Kurtuluş Savaşı'na katılarak destek vermeleri için hemen mektuplar yazar... Mustafa Kemal Paşa, 28 Aralık 1919 günü istihbarat birimlerinden aldığı raporlara göre "Bektaşi Tarikatı ileri gelenleri ile Alevilerin "Kuvayı Milliye" hareketine katıldıklarını öğrenir ve savaştan zaferle çıkma inancı daha da artarak azimle yoluna devam eder...

 

KAYNAKLAR:

1)      Mazhar Müfit Kansu, Erzurum'dan Ölümüne Kadar Atatürk'le Beraber, 1/324; Şevket Süreyya Aydemir, Tek Adam Mustafa Kemal, cilt; 1, sayfa: 19-42;

2)      Baki Öz, Kurtuluş Savaşı'nda Alevi-Bektaşiler /'Cumhuriyetin Kuruluşundan Dersim Olayı Sonuna Kadar Alevilerin Durumu" Araştırma, İnceleme, Makale,

       Aleviler Siyaset ve Örgütler 3. cilt, Hamburg 2001 ile İttihat-Terakki ve Bektaşiler, Yazı dizisi, Cumhuriyet 19-25 Ağustos 2001;

3)      Mustafa Kemal Atatürk, Söylev ( Nutuk), 1/27-126-240 vb;

4)      Hüseyin Şekercioğlu, Atatürk'ün Soy ve Sülalesi Hakkında Anadolu'da Yaptığım Araştırmalar;

5)      Enver Behnan Şapolyo, Mezhepler ve Tarikatlar Tarihi ile Kemal Atatürk ve Milli Mücadele Tarihi;

6)      Ahmet Cemalettin Ulusoy, Hünkar Hacı Bektaş Veli ve Alevi-Bektaşi Yolu;

7)      Bedri Noyan, Bektaşilik-Alevilik Nedir?)

 

 (Sitenin Notu: Bu yazı Hacıbektaş ve Yükseköğretim Kurumlarına Yardım Derneği Dergisi’nin 93 üncü sayısından alınmıştır)

 

  Bu sayfa 06.11.2007 22:08:08 Tarihinde Güncelleştirilmiştir