|
EFENDİLER VE EY MİLLET İYİ BİLİNİZ Kİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ ŞEYHLER, DERVİŞLER, MÜRİDLER, MENSUPLAR MEMLEKETİ OLAMAZ. EN DOĞRU, EN HAKİKİ TARİKAT, TARİKATI MEDENİYETTİR- K.Atatürk
TAASSUP
“Hürriyet
ihtimal ki zorla tesis olunur; fakat herkese karşı,
taassupsuzluk göstermekle ve aldırmamazlıkla muhafaza
edilir.”
Türkiye Cumhuriyeti’nde, herkes
Allah’a istediği gibi ibadet eder. Hiç kimseye dinî
fikirlerinden dolayı bir şey yapılmaz. Türk Cumhuriyeti’nin
resmi dini yoktur. Türkiye’de, bir kimsenin fikirlerini
zorla başkalarına kabul ettirmeye kalkışacak kimse yoktur ve
buna müsaade edilmez. Artık samimi dindarlar, derin iman
sahipleri hürriyetin gereklerini öğrenmiş görünüyorlar.
Bütün bunlarla beraber, din hürriyetine, genellikle vicdan
hürriyetine karşı taassup kökünden kurumuş mudur?
Bunu anlayabilmek için,
taassupsuzluğun ne olduğunu inceleyelim. Çünkü, bu kelimenin
ifade ettiği manayı, zihniyeti, herkes kendine göre anlamaya
çok yatkındır. Dini hürriyeti bir hak olarak görmeyen, acaba
kalmadı mı?
Vicdan hürriyetini, insan
ruhunun, Allah’ın yüce hüküm ve nüfuzu altında, dinî hayatı
idare için, sahip olduğu haktan ibaret olduğunu bellemiş
olanlar, acaba bugün nasıl düşünmektedirler? Bu gibiler,
kendileri gibi düşünmeyenlere içlerinden olsun kızmıyorlar
mı?
Bu saydığımız zihniyete sahip
olduğu düşünülen kimselere, hür düşünürlerimiz, acaba bir
acı hisle, bir üzüntü ile bakmıyorlar mı?
Bu saydığımız gibi, çeşitli
inanışlı kimseler, birbirlerine kin, nefret besliyorlarsa,
birbirlerini hor görüyorlarsa ve hatta sadece birbirlerine
acıyorlarsa, bu gibi kimselerde taassupsuzluk yoktur, bunlar
mutaassıptırlar (bağnazdırlar). Vatandaşının veya herhangi
bir insanın vicdanî inanışlarına karşı, hiçbir kin duymayan,
aksine saygı gösteren kimsede taassupsuzluk vardır. Hiç
olmazsa, başkalarının kendininkine uymayan inanışlarını
bilmemezlikten, duymamazlıktan gelir. Taassupsuzluk budur.
Fakat, gerçeği söylemek
gerekirse diyebiliriz ki, hürriyeti, hürriyet için sevenler,
taassupsuzluk kelimesinin ne demek olduğunu anlayanlar,
bütün dünyada çok azdır. Her yerde, genel olarak geçerli
olan, taassuptur. Her yerde görülebilen barış manzarasının
temeli, taassup ile hür fikrin birbirine karşı kin ve
nefreti üstündedir; temelin devrilmemesi, kin ve nefret
tabanındaki dengeyi tutan fazla kuvvet sayesindedir.
Bu söylediklerimizden şu sonuç
çıkar ki, aramızda, hürriyet engellerinin yok olduğuna,
bizim gibi düşünen ve hissedenlerle birlikte
yaşadığımız yargısına varmak zordur. O halde, görülen,
taassupsuzluk değil, zayıflığın güçsüz bıraktığı
taassuptur. Şüphesiz, fikirlerin, inanışların başka başka
olmasından, şikayet etmemek lazımdır. Çünkü, bütün fikirler
ve inanışlar, bir noktada birleştiği takdirde, bu
hareketsizlik belirtisidir, ölüm işaretidir. Böyle bir hal,
elbette arzu edilmez. Bunun içindir ki, gerçek
hürriyetçiler, taassupsuzluğun genel bir nitelik olmasını
arzu ederler. Fakat, hatta, iyi niyetle bile olsa, taassup
hatalarına karşı, dikkatli olmaktan vazgeçemiyorlar. Çünkü
iyi niyetler, hiçbir zaman, hiçbir şeyi tamir
edememişlerdir. İnsanların, ruhun selameti için
yakıldıklarını biliyoruz. Herhalde bunu yapan engizisyon
papazları, iyi niyetlerinden ve iyi iş yaptıklarından
bahsederlerdi; belki de, cidden, bu sözlerinde samimi
idiler. Fakat, bir ahmaklığı, yahut bir hainliği iyi bir
kılıfa uydurmak güç değildir; en nihayet bu, bir isim
değiştirmek meselesidir. İşte, bu nedenledir ki,
aldırmamazlığı, kayıtsızlık derecesine kadar götürmemek
önemlidir. Gerçi, hür olmak herkesin hakkıdır ve bunun için
gerçek hürriyetçiler, hürriyetçi olmayanlara karşı da geniş
davranılmasını isterler. Fakat, bunların
Unutulmamalıdır ki, bazı
insanlar geleceği, geçmişin arasından görmekte
ısrarlıdırlar. Bunlar, ilgimizi kestiğimiz geleneklere karşı
mutlaka, bağlılığın iadesini isterler. Bu gibi insanlar
kendi inandıkları gibi, inanmayan kimseleri istedikleri gibi
ezemezlerse, kendilerini cenderede (sıkışmış gibi)
hissederler.
Herhalde, taassupsuzluğun arzu edildiği gibi genelleşmesi, huy haline gelmesi, fikrî terbiyenin yüksek olmasına bağlıdır."
(Bütün Dünya'dan alınmıştır)
Bu sayfa 06.11.2007 22:03:42 Tarihinde Güncelleştirilmiştir |