"BİLİYORSUN BEN
HANGİ ŞEHİRDEYSEM YALNIZLIĞIN BAŞKENTİ ORASI................."
(C.SÜREYYA)
SÜRGÜNDEKİ YALNIZLIĞIN
Yalnızsın işte !
Aslında söylemeye bile gerek yok; bal gibi de biliyorsun
yalnızlığını... Bol daireli geniş sitelerin ortasında, o
asfaltta çıkan dört yol ağzına bakıyorsun geceleri... İçini
kaplayan, kalbinden tüm vücuduna yayılan o amansız acı
kaplıyor bedenini yine...
Dostun senden
kilometrelerce uzakta. Gözlerini kapasan belki göreceksin onun
o sıcak, puslu bakışlarını ama acın katmerlenir bunu
yaparsan...
Çektiğin sürgüne bir
de dost hasretini ekledin mi; hayatını, aşkı yaşamak için
yalnızlığa gömülen o çok eski, o çok yeni, o çok çocuk, o çok
olgun benliğine bir kez daha sorgulatırsın. Işığı kapatıp
perdeleri çekersin. Odaya yıldızların sarhoşluğu dolar, sen
üşürsün... Kim anlamak ister ki gözlerini? Onlar hap bir
bakış, bir uçurum hasretiyle yaşla donansa da tek başlarına
yaşamaya mahkumdurlar o özlem dolu sürgünü.
Hey ! Sen !
O ahşap evler
yıkılıyor birer birer, mekanları kalbin oluyor... Sen de hâlâ
bıkmadın beklemekten.
Dörtyol ağzı bir
sokak lambası aydınlığında şimdi.
Senden geriye tek
kalan, gözlerin, SÜRGÜNDEKİ!