Yakup GÜRSES'in Yaşamı

 

Yıl 1912

Bir yanda Osmanlı’nın Balkan Savaşı

Bir yanda halkın kıtlık savaşı

Yeni doğmuş Yakup’un derdi de

Yaşam savaşı.

 

Yıl 1915

Birinci Dünya Savaşı

Üç yaşındaki Yakup’un başladı

Doymak için boğaz savaşı.

 

Memlekette kıtlık savaşı

Osmanlı’da var cihan savaşı.

Osmanlı kaybetti yapılan bu gereksiz savaşı

Bir nesli tüketti Osmanlı’nın cihan savaşı

                   Ve de ülkedeki kıtlık savaşı.

    

                   Yıl 2008

                Yüz yıllık çınar çöktü, Hakk'a yürüdü

                    Hacıbektaş'ta bir tarih söndü.

 

Güvenç GÜRSES’in yukarıdaki şiirinde belirttiği ortamda Yakup GÜRSES 1912 senesinde Hacıbektaş’ta dünyaya geldi. Babası Arif önce Balkan daha sonra Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nda asker olarak savaştığından dolayı Yakup çocukluğunu babasız geçirdi. Kendi beyanına göre, bu süre içerisinde ülkede kıtlık bulunduğundan annesi ile ekmek dilenip yabani ot yiyerek yaşamını sürdürdü. 1920 Yılında Çelebi Cemalettin Efendi’nin Hacıbektaş Aşağı Cami yanında yaptırdığı okula kayıt oldu ve 1924-1925 ders yılında okulunu çokiyi derece ile bitirdi. Okul bitince babası Arif ile TBMM’nin açılması nedeniyle Ankara’da çok inşaat olduğundan çalışmak üzere yürüyerek Ankara’ya gitti. Ankara’da kapsül fabrika inşaatında çalıştı. Bu süre içerisinde Şapka Devriminin yapılışına da Ankara’da şahit oldu. 1928 yılında Selvi isimli kızla evlendi. Bu eşinden Ahmet Remzi isimli bir oğlu oldu. Birinci eşinin ölümünden sonra bir süre bekar kaldı. Bu süre içerisinde Hacıbektaş’ta ilk defa yapılan yel değirmeni inşaatında çalıştı. Kırşehir’de duvarcı ustalığı yaptı. 1928 yılında Kırşehir’de çalıştığı süre içerisinde yeni Türk harflerini kendi kendine öğrendi. Bu dönemde yaz aylarında duvar ustalığı, kış aylarında da evde mermer oymacılığı yaptı. Yapmış olduğu mermer taşları yaya olarak Tuzköyü, Kırşehir, Kayseri ve Tokat’a götürüp kendisinin ve kardeşleri ile çocuğunun geçimini sağladı.

Kırşehir’de Gazi İlkokulu, Yozgat’ta hükümet konağı, Samsun-Sivas yol çalışmaları, Kırşehir-Yerköy arası yolu üzerindeki köprülerin yapımı işlerinde çalıştı.

1936 Yılında askerliğini yapmak üzere Niğde’ye gitti. Askerde iken Haziran 1937 de Atatürk Büstü yaptı. Atatürk Büstü yapmasından dolayı Niğde Valisi Fait ÜSTÜN  ve General Ziya EKİNCİ tarafından takdirle ödüllendirildi ve bu durum 14 Haziran 1937 tarihli "KURUN" isimli ulusal gazetede yayımlandı.

         1937 yılında ikinci defa evlendi. Bu evliliği çok kısa sürdü ve eşinden ayrıldı. Üçüncü evliliğini Mensi kızı Kamer ile yaptı. Bu evliliğinden dört kız ve dört erkek çocuğu oldu.

         Yaşamı boyunca hayır hasenat işleri yapmaya çalıştı. Bu çalışmaların sonucunda takdir ve teşekkürlerle ödüllendirildi. Bunlardan bazıları şunlardır:

-20 Şubat 1984 tarihinde "Milli Eğitimin gelişmesi yolunda milletçe harcanmakta olan sürekli çabalara büyük bir istek ve hayırseverlikle katılan Sayın Yakup GÜRSES'e takdire layık bağışı dolayısıyla kazanmış bulunduğu yüksek şerefin bir hatırası olmak üzere bu belge verilmiştir" metni yazılı Şeref Belgesi Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı M.Vehbi DİNÇERLER tarafından verilmiştir.

-10 Haziran 1986 tarihinde "İlçemizin gelişmesi ve güzelleşmesi dileğini bu yaşında gönülden arzu eden hayırsever Hacıbektaş'lıların en ön sırasında yer alan Sayın YAKUP GÜRSES'in yapmış olduğu hizmetlere bir kat yenisini daha Atatürk'ün büstünü ve çeşme yaparak gerçekleştirmiştir. Bu önder vatandaşımıza şükran duygularımla bu belge verilmiştir" metni yazılı Şeref Belgesi Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali EĞER  tarafından verilmiştir.

-11 Ağustos 1986 tarihinde "İlçemiz Müftülüğünün her türlü hizmet faaliyetlerinin yanında fahri olarak alicenap tavırlarınızla yer aldığınızdan,müftülüğümüzün başlatmış olduğu hizmet kampanyasına katkıda bulunmanızdan dolayı şükran borcumuz olarak teşekkürlerimizi bildirerek daha nice hayırlara vesile olmanızı Yüce Allah'tan temenni ederim" metni yazılı teşekkür  Belgesi Hacıbektaş müftüsü Ömer CAN  tarafından verilmiştir.

-10 Ağustos 1992 tarihinde "Hacı Bektaş-ı Veli ve onun değerli kültürüne katkılarınızı hayranlıkla takip etmekteyim, bu yüce şahsiyetin niteliği ve Bektaşi kültürünün lâyık olduğu yere gelmesini sağlayacak sizin gibi değerli vatandaşlara ihtiyaç vardır, bu vesile ile çalışmanızı takdirle karşıladığımı belirterek saygı ve başarılar dilerim "metni yazılı teşekkür  Belgesi Hacıbektaş Kaymakamı Fecri Fikret ÇELİK  tarafından verilmiştir.

-01 Temmuz 1994 tarihinde "İlçemizde çeşme, Atatürk Büstü,ağaçlandırma vb birçok hayırlı ve yararlı faaliyetlerde bulunarak büyük çaba ve fedakârlık gösterdiniz. Üstün çalışma azmi ve heyecanınız tarafımdan takdir ile karşılanmış olup, bundan sonraki yaşantınızda başarı sağlık ve mutluluklar dilerim" metni yazılı teşekkür  Belgesi Hacıbektaş Kaymakamı Mustafa ERGÜN  tarafından verilmiştir.

Netice itibariyle Yakup GÜRSES, yedi yaşından kırk yaşına kadar Hacıbektaş’ta ve diyarı gurbette; okuyup yazarak, taşçılık ve heykeltıraşlık yaparak yaşadı.

            Kırk yaşından altmış yaşına kadar alım satım, arzuhalcılık, dava vekilliği, petrol bayiliği gibi işlerle uğraştı.

         Altmış yaşından seksen yaşına kadar İslamiyet’te mezhepler, tarikatlar, Alevi ve Sünni kültürü üzerine kendi çapında araştırmalar yaptı. Hayatı boyunca şiirler yazdı.

         Seksen yaşından  sonra da elle tutulmayan gözle görülmeyen, kafadan kalbe akan bir kültür varlığına ulaşmaya çabalayarak, almış olduğu bu kültürü tükenmez kalemle kağıt üzerinde, çelik kalemle mermer taş üzerinde ve çapa ile toprak üzerinde göstermeye çalışmıştır.

            Yakup GÜRSES 12 Haziran 2008 de Hakk'a yürüdü. 

        (Bu yazının bir bölümü Hacıbektaş Dergisi'nin 86. sayısında yayımlanmıştır.)

Bu sayfadaki yazı izin almadan yayımlanamaz

  Bu sayfa 19.06.2008 22:50:26 Tarihinde Güncelleştirilmiştir