Dost sevgisi kalpte olur

Karanlık kalp aydın olur

Aydınlıkta dost görünür

Hacıbektaş dergahında.

 

Gaflet uykudan uyanır

Yararlı bilgiyle donanır

Baki Hak Çalap’a dayanır

Hacıbektaş dergahında.

 

İblisi nefis gidiyor

Rahmanı nefis geliyor

Günah kalmayıp eriyor

Hacıbektaş dergahına.

 

Hamlar olgunlaşıyor

Küs olanlar barışıyor

Güzel huya alışıyor

Hacıbektaş dergahında.

 

Ahlakı güzelleştirir

Ayrılanı birleştirir

Başa akıl yerleştirir

Hacıbektaş dergahında.

 

Bilgisizlik baştan gider

Bilmeyeni bilgin eder

Elem acı kalmaz gider

Hacıbektaş dergahında.

 

Ali gibi turap olur

Okuyana kitap olur

Haktan ona hitap olur

Hacıbektaş dergahında.

 

Yağar sevgi yağmuru

Altın eder çamuru

Yakup Gürses’in mumu

Yanar Pir’in dergahında.

 

************************

 

Çiğler pişer ocağında

Cansıza can kucağında

Derde derman bucağında

Hacıbektaş dergahında.

 

Ocağında yemek pişer

Gelir hayır gider şer

Günahlılar döker ter

Hacıbektaş dergahında.

 

Kalbe sevgi saygı akar

Karanlığa kandil yakar

Burcu burcu güller kokar

Hacıbektaş dergahında.

 

Ocağında ateş yanar

Akpınar’dan içer kanar

Her an Allah adın anar

Hacıbektaş dergahında.

 

Helalinden gıda alır

Sevgi gitmez içte kalır

Edep haya dersi alır

Hacıbektaş dergahında.

 

Kalp gönüller kırılmıyor

Hak yolundan ayrılmıyor

Acı sözler hiç olmuyor

Hacıbektaş dergahında.

 

İşe işçiyi bulur

Çalışır zengin olur

Yakup Gürses’i görür

Hacıbektaş dergahında.

 

Bektaşilerin ziyaretgahı

Hacı Bektaş Veli dergahı

Yakup Gürses’in günahı

Gider Pir’in dergahında.

 

Nesli Resul’sün ya Hacıbektaş

Nüfuz edersen erir en katı taş

Yalan söylemediğine senin

Şahidindir senin beş taş.

 

Bâlâ’da hamurun taş

Savat’ta çamurun taş

Ağzından zülal akar

Avlunda aslanın taş.

 

Harmanda buğdayın taş

Evinde ambarın taş

Mercimek altın bile

Bunlar senin birer taş.

 

Sana selam verir taş

Ulu rağbet buldu taş

Yemeklere tat verir

Tuz Köyü’nde tuzun taş.

 

Çilehane’de delikli taş

Hırka’nda odunun taş

Binip karşı gittiğin

At Kaya’dır atın taş.

 

Yakup Gürses yonttun taş

Taştan yedin ekmek aş

Çok ileri gitme ha

Darılır sana Hacıbektaş.

 

                                 ************************

 

Yok hiç gamsız kedersiz dünyada

Dayanıp tahammül eder Bektaşi.

 

Akıl fikir düşünce olan insanda

Hayatın hesabın yapar Bektaşi.

 

Çekilir tenhaya düşünür bin kez

Kendinden haberdar olur Bektaşi.

 

Allah kelamı olur daim dilinde

Muhammet Ali emrine uyar Bektaşi.

 

Yıkar için dışın kin kalmaz bedende

Cansız yolculukta canlı Bektaşi.

 

Kin husumet tutmaz kalbinde

Cenneti yolda yürür Bektaşi.

 

Kurtla kuzu güder Çilehane dağında

Ateşle barutu barıştırır Bektaşi.

 

Sevgi doludur kini yoktur gönlünde

Sünni ile Alevi’yi birleştirir Bektaşi.

 

Demir dikenli bu zemin üstünde

Gül bahçesi yapar Bektaşi.

 

Kalmaz asla bomboş gaflet içinde

Uyanır kalkar çalışır Bektaşi.

 

Zülfikar gibi çift uçlu kılıç elinde

Çift fikirli olanları birleştirir Bektaşi.

 

Yakup Gürses’in kalem elinde

Yazan metheyler Ali Bektaşi.

 

Yakup Gürses’i bilmek istersen

Olmaya çalışır can bir Bektaşi.

 

************************

 

Gönüllere sevgi neşeler doldu

Dost dostu aradı burada buldu

Mahzuni Şerif’in mezarın kondu

Çilehane çiçekten cennet olunca.

 

Çile dağı çiçekten bir orman oldu

Hasta gönüller hep şifalar buldu

Şifa için Hak’tan bir ferman oldu

Günah köprüsünden geçen olunca.

 

Zülal badesinden içenler oldu

Sırat köprüsünden geçenler oldu

Günahın makasla biçenler oldu

Çilehane dertlere derman olunca.

 

Yıl bin dokuz yüz doksan bir oldu

Çayır çimenler hiç solmaz olu

Alevi sünni burada bilinmez oldu

Çilehane çiçekten cennet olunca.

 

Yakup Gürses methiye tamam mı oldu

İçine kalbine iman mı doldu

Yaşın sekseni geçti ömür son buldu

Kazıldı mezarın hazır mı oldu.

 

Bu sayfadaki şiir izin almadan yayımlanamaz

  Bu sayfa 27.01.2006 19:26:24 Tarihinde Güncelleştirilmiştir