Ana Sayfa

O.Rehberlik

    Sayfası

 

 

 

OKULLARIMIZIN ÜVEY EVLADI

REHBERLİK SERVİSLERİ

(Bir Durum Değerlendirmesi)

 

                                                                                                                                                                                             Aysel DURMAZKUL

Buca Vali Rahmi Bey İlköğretim Okulu Psikolojik Danışmanı-İZMİR

 

1950 lere dayanan çalışmalardan 2000 li yıllara gelindiğinde şöyle bir dönüp baktığımızda rehberlik alanında çok da iç açıcı bir tablo oluşturulamadığını görüyoruz. Bu durum rehberlik servislerinde görev alan personel den Milli Eğitim Bakanlığının politikalarına kadar uzanan sorunlara dayanmaktadır.

Öncelikle okullarda yer alması gereken rehberlik servislerinde,uygun eğitim ve uzmanlaşmasını tamamlamamış personelin çalıştırılması bu alanın tanınmasına ve etkin olarak işlev görmesine büyük zararlar vermiştir. Uzun yıllar,rehberlik servisleri,görevlerinde problemler yaşayan öğretmen ve teftiş elemanlarının sürgün yeri olagelmiştir. Çünkü rehberlik alanı bakanlığımızca (ya da idarecilerce) kişiyi pasifize eden bir alan olarak algılamıştır. Bu durum öğrenci ve öğretmenlerde,rehberlik servislerinin ve personelinin ne işe yaradığı konusunda tam bir kaos yaratmıştır.

1980’lerden sonra bu konuda eğitim veren fakültelerin mezun ettiği öğrencilerin istihdamından sonra okullardaki rehberlik görevlisi (uzmanı ya da öğretmeninin) varlığının farkı görülmeye ya da anlaşılmaya başlanmıştır. Özellikle Milli Eğitim Bakanlarının bu konudaki kişisel görüş ve çabaları rehberlik hizmetlerini doğrudan etkilemiştir.

Şöyle ki;1980’li yıllarda “arasıra ne idüğü belirsiz testler uygulayan kişiler” olarak görülen Rehber öğretmenler 1990’lı yıllarda özel eğitime ihtiyacı olan ve onları yönlendiren kişiler olarak algılanmıştır.

Üniversite sınavlarına giren öğrenci sayısının artması ve 8 yıllık temel eğitimin kabul edilmesinden sonra rehberlik çalışmaları sanki sadece okullara ve mesleklere yönlendirme amacı ile yapılan hizmetler olarak önem kazanmış ve böyle kabul görmüştür.

Okullarımızda rehberlik hizmetleri,eğitim politikaları ve yanlış istihdamın yanı sıra bir de,okul yöneticilerinin kişisel tutum ve davranışlarından en çok zarar gören birimler olmuş tur. Rehber öğretmenler yıllardır rehberlik hizmetleri ile ilgili kavramları hiç duymamış ya da olumsuz bir imaja sahip okul idarecilerine,bu konuda bilgi vermek,ikna etmek ya da olağanüstü bir gayret göstermek zorunda kalmışlardır. Oysa ki bu alanı tanıtmak ve bu konuda işbirliği yapması için yöneticiyi ikna etmek rehber öğretmenin görevi değil;idarecinin bu alanı tanıması,rehberlik görevlisinin uzmanlık alanından son kapasite nasıl yararlanabileceğini bilmesi ve araştırması gerekmektedir.

Okul yöneticileri olumlu kişilik ve yöneticilik özelliklerine sahip ise rehberlik görevlisi işini verimli ve etkin bir biçimde yapabilmektedir. Aksi bir durum söz konusuysa rehberlik servisi görevlisinin o okulda değil bir çalışma yapması personel olarak barınması bile zordur. İkide bir öğrencilerle görüşme yapan(!),yönetime eğitim ve öğretimin kalitesini arttırıcı öneriler götüren,eleştiren,öğretmenin hizmet içi eğitimine katkı sağlayan bir personel bu zihniyetteki yöneticilerin işine gelmemektedir. Çünkü bu tip yöneticiler her şeyin en doğrusunu bildiklerine,eğitim ve öğretimle ilgili her konuda sadece kendilerinin karar verebileceklerine inanmakta,yapıcı da olsa eleştiri kabul etmemektedirler. Rehberlik servisi görevlilerini ayaklarına bağ olarak görmektedirler.

Rehberlik servisleri bahsedilen bu gibi konular ve diğer bir çok açıdan okulların üvey evladı konumunu sürdürmektedir. Okullara gidilip bakıldığında rehberlik servislerinin binanın en üst katında ya da zemin katında kullanışsız,köhne atıl iddialara verildiği görülecektir. Servisteki eşyalar incelendiğinde,ya okulda çürüğe ayrılmış ya da idarecilerin eşyalarını yenilediklerinde kullandıkları eski eşyaların verilmiş olduğu görülecektir. Çoğu okulumuzda belki bunlar bile görülmez sadece bir masa ve sandalye görülür.

Rehberlik servisi için gerekli olan malzemeler (kırtasiye,fotokopi vb.) okul için bir yük gibi algılanır. Velilerle yapacağınız telefon görüşmeleri için dahili hatlı bir telefon için sayısız mazeretler gösterilir. Bazen kapıda bir “REHBERLİK SERVİSİ” yazısını yazdırmak bile okul idaresine külfet gelir de rehber öğretmen dosya kağıdına yazdığı yazıyı kapıya asar.

İntihar eden,uyuşturucu kullanan,çete kuran öğrencilerle ilgili ve daha bir çok olumsuz konunun muhatabı olarak rehber öğretmenler gündeme geldiğinde,bu konularla ilgili çalışma yapıp yapmadıkları sorgulanmakta ama bu çalışmalar için uygun koşulların oluşturulup oluşturulmadığı hiç göz önüne alınmamaktadır.

Modern bir eğitim anlayışının vazgeçilemeyecek bir unsuru olan rehberlik servislerinin aşağıda belirtilen imkanlarla daha etkin çalışmalar içinde yer alacağına inanıyorum.

*Rehberlik servisleri öğrenci,veli ve öğretmenlerin kolayca ulaşabileceği katlarda,grup ve bireysel görüşmelerin rahatça yapılabileceği genişlikte,aydınlık ve ferah mekanlar olmalıdır.

*Rehberlik servisleri öğrencilerin gerek bireysel gerekse grup olarak sıkıntılarını,problemlerini rahatça paylaşabilecekleri,kendilerini bir büroda değil de onları anlamaya,yardımcı olmaya hazır kişilerin bulunduğunu belli edecek tarzda,çocuk ve gençlerin psikolojisine uygun renk ve biçimde mobilya ile döşenmelidir.

*Rehberlik Servisleri,öğrencilerle ilgili kişisel bilgilere kolayca ulaşabilecek bilgisayar,kayıt cihazı,gözlem ve görüşme odası gibi olanaklara sahip olabilmelidir. (Okulun imkanları göz önüne alınarak azami ölçüde gerçekleştirilmelidir.) Öğrenci ve öğretmenlere bu hizmeti en modern şekilde sunabilmelidir.

*Rehberlik Servisleri öğretmen ve öğrencilerin ihtiyaç duydukları rehberlikle ilgili kaynaklara kolayca ulaşabilecek yakınlıkta ve zenginlikte olmalıdır.

*Rehberlik Servisindeki görevlilerin (Öğretmen mi,Psikolojik Danışman mı tanımı yapılmalıdır.)

 "17.04.2001 tarihi itibariyle yeni yayınlanan Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Hizmetleri yönetmeliği ile bu branşta çalışanların unvanı “Psikolojik Danışman” olarak benimsenmiştir. (yazıyı aktaranın notu.)"

Kısacası Rehberlik Servislerinin işleyişi okul müdürlerini insafına bırakılmamalıdır. (Özel Eğt.İL.Mev.1991)

Rehberlik Hizmetleri oldukça kapsamlı çalışmaları içeren bir hizmet alanıdır. Okullarda çalışan rehber öğretmenlerin şu çalışmaları etkin bir biçimde yapmaları gerekmektedir.

1.Psikolojik Danışmanlık çalışmaları

2.Aileye yönelik bireysel ve grup rehberlik çalışmaları,

3.Mesleğe yönlendirme çalışmaları,

4.Eğitsel Rehberlik çalışmaları,

5.Özel Eğitim gerektiren öğrencilerle ilgili çalışmalar.

Bu çalışmaların yanı sıra tüm okul personeli ile iyi bir iletişim kurması,eğitim ve öğretimle İlgili her türlü kanun,yönetmelik,genelge ve değişiklikleri herkesten önce bilmesi ve bu bilgileri paylaşması gerekmektedir.

Psikolojik Danışmanın bu çalışmaları yaparken okul idaresine karşı sorumluluğu olduğunu unutmaması ancak okul idaresi ile ters düşünüyor,eleştiri götürüyor diye de atıl bir odayla, kullanışsız ve amaca uygun olmayan eşyalarla ve yukarıda sözü edilen olanaklardan yoksun bırakılarak pasivize edilmemesi,cezalandırılmaması gerekmektedir.

2001 Yılı ve daha sonrasında tüm milli eğitim camiasının okullardaki konumu daha yukarılarda olması gereken Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Servislerine dönüp bakmalarını çalışmaya hem de son kapasite çalışmaya hazır okul Psikolojik Danışmanlarının pasif bir konumdan kurtarmalarını umut ediyorum. Artık üvey evlat değil öz evlat muamelesi göreceğimiz günleri sabırla bekliyorum.

KAYNAKLAR

a-Prof. Dr. Muharrem Kepçeoğlu, Psikolojik Danışma ve Rehberlik,1988.

b-Özel Eğitimle İlgili Mevzuat, Milli Eğitim Basımevi,1991.  

    

(Bu yazı "BİLİM VE AKIN AYDINLIĞINDA EĞİTİM" Şubat 2001 sayısında yayınlanmıştır.)

              

  Bu sayfa 06.11.2007 20:23:07 Tarihinde Güncelleştirilmiştir